ilk oyunu ile efsane olan ikincisi milyonlarca kişi tarafından beklenen, ancak spoiler rezaleti sonrası yayınladığı gameplay videoları ilede şimşekleri üstüne çeken naughty dog oyunudur. 2020 nin büyük hayal kırıklığı olabilir
Yarış oyunlarından alışık olduğumuz bir senaryo var karşımızda; son model arabalar, modifiye yarışlar vs vs fakat bir detay The Crew'i farklı kılıyor. Adından da anlaşılacağı üzere kendinize bir ekip yani bir çete kuruyorsunuz ve yarışlarınızı diğer çetelere karşı yapıyorsunuz.
unreal engine 3 kullanılan ‘’Bombshell’’ oyununda, general shelly harrison ’ı kontrol edeceksiniz. washington ’da yaşanan bir kaza sonucu tek kolunu ve tüm askerlerini kaybeden generale ikinci bir şans verilmiştir. Yeni bir mekanik kola ve deneyimli bir askeri ekibe sahip olan generali, özel bir operasyon beklemektedir. Sadece tek kişilik oyun modu olacak oyun, izometrik shooter olarak da tanımlanmaktadır.
Assassin's Creed serinin gizlilik ön planda olacak dediği 2023 Ekim itibari ile çıkış yapan DLC'den bozma oyunu. kötü aksiyon ve bir önceki valhalla oyunundan farklı olmayan oynanışı ile düşük puanlar almıştır. ayrıca hikaye vasat, animasyonlar bayık, yapay zeka yerlerdedir. 2023 deyiz agam yapay zekayı bu kadar düşük nasıl yapabilmeyi başardınız? 10 saatlik ömrü olmasıda ayrı bir mevzu. grafikler, şehir tasarımları, seslendirme ve müzikler iyi. gerisi boştur, boşa büyük paralar harcayıp almayın, hele şu ekonomide..
ubisoft , daybreak game company , 1c company şirketleri tarafından 2003 yılında piyasaya çıkan, gerçek zamanlı strateji oyunudur.

everquest’e uzaktan bakıp iç geçirenler… n’oluyo, kendinize gelin!
hatırlar mısınız ilk rts oynadığınız zamanı? ben bilmemkaç disket ve acı dolu yükleme bekleyişleri ile amiga’da dune oynadığım günleri hatırlıyorum. o günden bu güne birçok şey değişti… command and conquer serisi, warcraft , starcraft … zaman ilerledikçe her oyun tarzı gibi rts de çok uzun bir yol aldı. özellikle son dönemde ortaya çıkan isimler arasında c&c generals, warcraft iii ve age of mythology başı çekiyor. hatta ülkemizde turnuvaları bile olmaya başladı. lords of everquest de bu saydığım gelişen real-time strateji dünyasının şu dakika itibari ile son halkası ve daha çıkmadan tüm rakiplerini kıskandıracak kadar da ayrıcalıklı bir oyun oldu. çünkü loe’nin, abisi everquest’in izinden gidip büyük başarı kazanma ihtimali vardı.
öncelikle şunu açıklamak istiyorum. oyunun everquest ile bağlantısı nedir? hatta ondan da önce “everquest nedir?” diyenlere ufak bir hatırlatma geçeyim. everquest şu an dünyada en çok oynanan devasa online oyun. hemen hemen 400.000’e varan kayıtlı kullanıcı sayısına sahip. lords of everquest de hikayesini işte bu oyundan, yani everquest dünyasından alıyor. oyundaki detaylar, kullanılan birimlere varıncaya kadar everquest’le aynı. o yüzden everquest evrenini tanıyan arkadaşlar oyuna adapte olurken fazla zorlanmayacak. tabi bu everquest bilmeyen loe’i oynayamaz anlamına gelmiyor. çünkü yapımcılar 10 aşamadan oluşan bir hazırlık bölümü ile oyunu en ince ayrıntılarına kadar oyuncuya açıklıyorlar.
loe, az evvel belirttiğim gibi everquest altyapısı üzerine kurulmuş, norrath denen dünya üzerinde, standart olduğu üzere, iyi ile kötünün mücadelesini konu alıyor. konu aslında klasik gibi gelse de sadece bir cümlede açıklanabilecek kadar düz bir hikaye söz konusu değil. rts tarzı oyunlardan alıştığımız savaşmak için “krala ters ters baktı, gidin saldırın, yok edin” mantığı yerine, loe’in sağlam temellere oturtulmuş, hatta kirapları bile yazılmış olan everquest dünyasına bağlanması çok hoş ve sağlam bir hikayeyi de beraberinde getiriyor. konuyu anlatmaya kalksam inanın kelimeler yetmez ama loe’yi oynadıkça hikayeyi keşfedecek ve daha çok merak edeceksiniz (felaket tellalı).
bırak hikayeyi, oyuna gel
loe karşımıza seçilebilen 3 tane grup ile çıkıyor. bunlardan ilki elddar alliance. doğa güçlerini kontrol altında tutmaya çalışan bu grup, kötülük karşısında bir araya gelmiş 3 ırktan ibaret. zarif ve asil elfler, ormanların gizli kuytu köşelerinden gelen hobbitler ve guk denen bataklıktan gelen frogloklar (kurbağa adam). bir diğer gruplaşma ise dawn brotherhood adı altında birleşen cüceler, insanlar ve barbarlar arasında. sonuncusu ise kötü ırkı temsil eden shadowrealms adlı gruplaşma. bunlar da elflerin kötü kuzenleri olan ve yer altında yaşayan dark elfler, bunlarla beraber ogre ve iksarlardan oluşuyor. aynı zamanda bu gruba zaman zaman goblinler, troller ve gnome’lar da destek veriyor. biz loe’ye önce safımızı sonra da bu grubun lordlarından birini seçerek başlıyoruz. toplamda 15 farklı lord ve her lordun farklı özel güçleri var. oyun, shadowrealms’in gizli operasyonlar ile diğer ırkların özel güçler ihtiva eden bilimum yüzük, kristal gibi özel nesneleri çalması ile başlıyor.

oyunun her ayrı ırk için birer defa oynadığınız düşünüldüğünde 72 saatten daha fazla bir oynama süresi var. aynı zamanda oyun gayet dengeli bir zorluk sistemi ile ayarlanmış. eğer baştan savma oynamaya başlarsanız loe gerçekten kısa sürede canınızı sıkmaya başlayabilir. bölümleri geçmek istiyorsanız, kaçınılmaz olarak tüm dikkatinizi oyuna vermek zorundasınız.
son zamanlarda rts’lere de sirayet eden tecrübe kazanarak level atlama sistemi loe’de de bulunuyor. hatta biraz daha abartılmış şekilde. en küçük askerinizden tutun da lordunuza kadar her bir birim level atlama şansına sahip ve atlayabileceğiniz level sayısı 30 ile sınırlandırılmış. her 6 level’da bir lordumuz yeni büyü ve yetenekler kazanıyor. aynı şekilde normal birimlerimizden herhangi 2 tanesini level 6’yı aştığı andan itibaren knight denen bir sistem ile hero mertebesine yükseltebiliyoruz.
tek kişilik oyunda, her bölüm atladığınızda bir önceki bölümde level atlayan askerlerinizden birkaçını yeni bölüme de geçirmenize olanak sağlanıyor. her yeni bölüme başlamadan evvel şövalye ve lordunuz hariç belli bir puan karşılığında askerlerinizi yanınıza alabiliyorsunuz. lord ve şövalyeleriniz ise bu puanlardan bağımsız şekilde otomatik olarak diğer bölüme geçiyorlar. bu da bölüm boyunca uğraşarak özenle level atlattığınız askerlerinizin heba olmamasını sağlıyor.
loe’nin bana ilginç gelen bir diğer özelliği ise bina kurulumlarını herhangi bir işçi biriminin yapmaması. yani bina kurma bölümünde istediğiniz binayı inşa alanınızda herhangi bir yere tıklayarak direk kurmaya başlıyorsunuz. alışması zor bir sistem değil ama saçma. para birimimiz olan platinium’u ise platinyum madenlerinden direk olarak işçilerimiz taşıyor. her bir birim özel yetenekleri için belli bir güce gerek duyuyor. wizard, cleric gibi birimler manaya ihtiyaç duyarken; warrior, rogue gibi karakterler stamina’ya ihtiyaç duyuyor.

hiçbir şey kusursuz değildir.
loe’de oyun için problemlerin en başında birimlerin kontrol problemi geliyor (problem değil bu çıldırdım!!). düşman binası ya da askeri görüş alanınıza girdiği andan itibaren askerleriniz keçileri kaçırmaya başlıyor. ne kadar “dur yapma evladım zamanını bekle” deseniz de inadına saldırmaya devam ediyorlar. birim kontrol tuşları içinde ‘stop’ olsa da hiçbir işe yaramıyor. bunun yanısıra bir diğer problem ise savaş esnasında her şeyin birbirine girmesi. düşman askerlerine tıklama konusunda gerçekten çok zorlanıyorsunuz.
aynı şekilde oyundaki bir diğer problem de birimlerin hareketi. birimleri grup haline toplayıp bir yerden diğer bir yere hareket ettirdiğinizde hepsi birlikte hareket etmek yerine düzensizce sağdan soldan buldukları yollardan dağılmaya başlıyorlar. rts’lerin en önemli noktalarından biri olan birim kontrolü, ne yazık ki lords of everquest’te vasatı bile yakalayamıyor.

biraz da grafiklerden bahsedelim. loe’nin dinamik grafikleri var. karakterlerin altındaki auralardan tutun büyü efektlerine kadar tüm görüntüler çok güzel dizayn edilmiş. aynı şekilde birim ve bina detayları da çok güzel ve 3x zoom kabiliyetine sahip. nerdeyse savaşırken omuz omuza görebiliyoruz lordlarımızı. aynı zamanda oyun sırasında önümüzdeki menülerin hepsinin yerini istediğimiz gibi kişiselleştirip kendimiz nasıl rahat ediyotsak öyle kullanıyoruz.
bir oyun everquest’ten esinlenerek yapılır da netten oynama imkanız olmaz mı ? loe’i orijinal aldığınız andan itibaren kayıt olarak sony’nin kendi sunucularında oynama şansına sahip oluyorsunuz. 12 kişi aynı anda beraber oynayabiliyor.

son söz olarak söyleme gerekirse lords of everquest, rts sevenlere pek de bir şey vaat etmeyen ama everquest evreniyle tanışmak isteyenler için iyi bir seçenek. multiplayer olarak ise single player’dan çok daha başarılı.
pro puan: 67
+ multiplayer 12 kişilik oyuncu desteği, 72 saatlik oynama süresi, eq evreninde geçmesi.
- birim kontrolleri, savaşlardaki kaos, tek kişilik oyunun vasatlığı
real-time strateji oyunları içinde sönük kalan, sadece eq sevenleri ilgilendirebilecek bir oyun
volkan alkan
progamer – 21. sayı
u.s. gold ltd. tarafından 1987 yılında commodore 64 ve zx spectrum platformlarına çıkarılan aksiyon oyunudur.
her şeyin oyunu olur da rocky 4'ten tanıdığımız ivan drago'nun (dolph lundgren) çevirdiği masters of the universe filminin oyunu olmaz mı?
oyunda he-man dünyamıza geliyor. ne yazık ki iskeletorla adamları da geliyor. he-man kötülüklerle, dünyamızda kahramanca çarpışıyor.

amacımız iskeletoru yenmek için, chord denilen notaları toplamak. bunları yol üstünde bulacağınız gibi iskeletorla yaptığınız savaşları kazandığınızda da bunları alabilirsiniz. büyücü bu görevde sizle temas kurarak nerelere gitmeniz gerektiğini söylüyor.
sizi önce, scrapyard denilen yere gönderiyor. burada iskeletor'un iki adamıyla yumruk yumruğa savaşıyorsunuz. sonra sizi graveyard denilen mezarlığa gönderiyor. siz tam oraya gittiğinizde yanıldığınızı söylüyor ve sizi charlies shop denilen bir elektrikçi dükkanına yolluyor. burada 70 tane robot ve insanla savaşıyorsunuz.

bu görevleri yaparken de etrafa dağılmış chordları da toplamayı unutmayın.
en son olarak da bu cüce sizi şehrin batı yakasındaki merdivenle çıkılan bir dama (rooftop) çağırıyor. merdivenleri çıktığınızda uçuş diskini buluyorsunuz. bununla iskeletor'un bulunduğu yere iniyorsunuz.
iskeletor size bütün arkadaşlarınızı yakaladığını ve oyunun başından beri ele geçirmeye çalıştığınız anahtar'a sahip olduğunu, unun içinde durumunuzun ümitsiz olduğunu söylüyor ama siz kanınızın som damlasına kadar kötülükle savaşacağınızı söylüyorsunuz. burada 1. şıkkı seçmemiz daha doğru olur.
ve... en sonunda iskeletorla teke tek karşı karşıyasınız ama haşmınızın yenilmesi çok zor. çünkü durmadan ışın fırlatıyor. joystick'i geri çekerek ışınları atlatabilirsiniz. eğer yenilirseniz iskeletor bütün kainatın hakimi durumuna geliyor, onun için iskeletor'u yenmeye bakın.
oyunda boşluk tuşuna basarak şehrin haritasını alabilirsiniz. kılıçları toplayarak da enerjinizi çoğaltabiliyorsunuz. zamanınız sınırlı olduğu için acele etmenizde yarar var. işiniz zor ama arkadaşlarınızın hayatı ve dünyanın kaderi sizin ellerinizde. iyi şanslar...
görsel

kaynak: 64'ler dergisi 1. sayı (nisan 88)
sega tarafından geliştirilen ve 1986 yılında piyasaya sürülen arcade oyunudur.
out run arcade makinelerde ortalığı kasıp kavurduktan sonra sonunda commodore 64 versiyonu da çıkabildi.
out run sizi bir ferrari testarossa'nın direksiyonuna oturma imkanı veren bir yarış programı. hedefiniz ise verilen bir süre içinde belirli mesafeye ulaşmanız. üç boyut efektinin bize göre biraz yetersiz kaldığı bu oyunda yolun değişimleri oldukça inandırıcı ama yolun kenarındakiler ve sizi geçen diğer otomobiller için aynı sözü söyleyemeyeceğiz.
ne var ki artık klasikleşmiş pole position'dan bazı ses efektleriyle (fren ve virajlardaki kayma sesleri) bir gömlek daha üstün. Şoförün yanında oturan ve kazadan sonra da ihtiyatsız sürücüyü suçlayan hanım ayrı bir hava vermiş. yola çıkmadan önce arabanın teybinden dinleyebileceğiniz müziği seçebilmeniz de oldukça gerçekçilik katmış.
yarışa start noktasında yeşil ışığın yanmasıyla başlıyorsunuz. arabayı zorlamamak için birinci vitesle kalkmanız ve hız göstergesi en az 150'yi gösterinceye kadar aynı vitesle devam etmeniz, daha sonra ikinci vitese takmanız tavsiye edilir. böylece aracın devrini kaybetmeden yola devam etmesini sağlayabilirsiniz. yolda karşımıza birçok araç çıkacak ve siz de doğal olarak o araçların sağından ve solundan geçmeye çalışacaksınız. dikkat etmeniz gereken aracı geçerken yolun ne tarafa döndüğüne bakmak ve ona göre zaman ayarlaması yapmak.
joystick'i geriye çekerek fren yapabilirsiniz. ama ikinci viteste hızlı giderken, virajlara girdiğinizde fren yapmak yerine vitesi küçültmenizi tavsiye ederiz. aksi takdirde ya ters bir takla atacaksınız ya da süratiniz oldukça düşecektir. oyunda kaza sırasında yanma olmadığı için sakın sevinmeyin çünkü önünüzdeki araca çarpmanız halinde hızdan ve zamandan oldukça büyük bir bölümü kaybediyorsunuz.
sonuç olarak bir başla yarış programı... eskilerinden sıkıldı iseniz tavsiye edilir.
ahmet yıldırım
kaynak: 64'ler dergisi 1. sayı - nisan 1988
Kim Bilir, 90 saniye içinde 15 soruyu; doğru bir şekilde, en hızlı cevaplayıp, en yüksek puanı alma hedefli bir oyundur.
İnsanoğlunun doğuşunda vardır bilgisini sorgulama ve başkalarından üstün olma özelliği. Bu yüzdendir ki ilk çağlardan bu yana insanlar doğayla, teknolojiyle yarıştığını sanırken aslında insan insanla yarışır. Bu yarış dâhilinde çıkar birçok savaş, birçok icat ve birçok oyun. O oyunlardan biri de dünyanın sayılı oyun geliştiricilerinden biri olan Peak Games tarafından yapılan Kim Bilir oyunudur. 2012 Temmuz – Ağustos aylarında yayına giren Kim Bilir, ilk 5 günde 75000 indirmeye ulaşmış ve gün geçtikçe daha fazla oyunsever ile buluşmuştur. Buradan da anlaşıldığı gibi insanoğlu bilgisini yarıştırmayı sevmektedir ?
Kim Bilir, Türk televizyonlarında yayınlanan ‘Kim 500 Milyar İster’ yarışma programının formatına benzemektedir. Oyunda size yöneltilen 15 soruyu 90 saniye içerisinde doğru cevaplamanız gerekmektedir. Ne kadar az hata yaparsanız o kadar çok puanınız yükseliyor. Tabi bir de size verilen sürenin kıymetini iyi bilirseniz, kalan süre puanınıza ekleniyor. Oyunda bulunan altınlara; cevapladığınız sorular, kalan süreniz ve kazandığınız puanlara göre sahip oluyorsunuz. Peki bu altınlar ne işinize yarayacak ? Öncelikle size verilen 5 can hakkını bitirirseniz ve oyuna doymazsanız bu altınlar karşılığında yine can alabiliyorsunuz. Bunun yanı sıra, oyunda bulunan jokerleri bu altınlar sayesinde alabiliyorsunuz. Bu jokerler şöyle; Yarı-Yarı, Pas, Seyirci, Doğrusu, Ekstra 30, Çarpı 2, Yeni Soru, Süreyi Dondur, Çift Cevap. Bu jokerlerden yalnızca 3 tanesini kullanabiliyorsunuz bir oyun içerisinde ve genelde süre uzatması olan “Ekstra 30”, doğru cevabı seyircinin verdiği “Seyirci” ve doğru cevaba verilen 2 kat puandan oluşan “Çarpı 2” jokerleri kullanılıyor. Jokerlerin bağımlısı olursanız eğer altınlarınızı kaybedersiniz.
Oyundaki bir özellikte oyunun içinde bulunan turnuvalar. Bu turnuvalar haftalık yapılıyor ve Pazar akşamı turnuvalar son buluyor. Bu oyunu oynayan kişilerle yarışıyorsunuz bir nevi ve katıldığınız turnuvalarda kaç soru cevapladığınız, doğru cevap oranı vb. bilgiler de burada yer alıyor. Ayrıca haftanın 3 günü altın ödülü de mevcut.
Peki Kim Bilir sorularının özellikleri ne ? Oyundaki soruların özelliği, çoğu sorunun güncel olaylardan oluşması ve soruların her alandan sorulabilmesi. Mesela film karakteri sorusu da karşınıza çıkabiliyor, fizik kuralı ile ilgili bir soru da. Yani kesin çizgilerle ayrılan bir soru tarzı, ve soruların seçildiği belirli bir kategori bulunmamakta. Her cevapladığınız sorunun puanı bir diğer sorudan daha yüksektir. Özellikle son soruların doğru cevaplanması, puanınızı bir hayli yükseltecektir. Her ne kadar soruların tekrarlanmadığı söylense de, bazı sorular karşınıza tekrar çıkabiliyor.
Kim Bilir oyununda arkadaşlarınızı davet edebilme seçeneği de bulunmakta. Facebook’a bağlanarak ya da sms ve mail yardımı ile arkadaşlarınızı davet edip altın kazanabilirsiniz. Genelde Facebook üzerinden arkadaş daveti tercih edilmekte. Hem daha pratik hem de daha popülaritesi yüksek.
kim Bilir’i internet bağlantısı olmadan da oynamanız mümkün. Tek sorun arkadaşlarınızdan can isteyemiyorsunuz, zaten altınınız var ise can almak için arkadaş davetine de gerek kalmıyor.
Kim Bilir bilinmez ama elbet bu oyunda sizin bileceğiniz bir çok soru var. Unutmadan bu oyunu android , ios ve facebook üzerinden oynayabilirsiniz. Oyunu şuanda oynayan 3.440.000 yarışmacı bulunuyor. Siz de bunlardan biri olabilirsiniz.
League of Legends (LoL) 2009 yılında riot games tarafından piyasaya sürülen bir moba oyundur. Oynanması ücretsizdir ve oyuncuların çevrimiçi olarak dünyanın her yerinden başka oyuncularla birlikte oynaması üzerine kuruludur.
En büyük mobil oyun firmalarıdan biri olarak kabul edilen zynga tarafından geliştirilen Looney Tunes Dash oyunu ülkemizde çok rağbet görüyor çünkü biz bu karakterleri çok seviyoruz. Bugs Bunny, Road Runner ve Tweety gibi karakterlerle sonsuz koşu oyununa hazır olun.
oyunlarda genellikle kullanılan, bir karakterin alabileceği maksimum hasar sayısını gösteren birim.
90'lı yılların en popüler teknoloji satış merkezi olan han, eminönü tahtakale'de yer alırken günümüzdede faaliyetini sürdürmektedir. 2000'li yıllarda teknosa gibi perakende teknoloji mağazalarının açılmasıyla popülerliğini kaybetmiş olsada hala nakit paraya en uygun ürünü bulabileceğiniz yerler arasında.
Nvidia tarafından geliştirilen ve cloud (bulut) tabanlı oyun sistemi. Düşük performanslı PC ile birinci sınıf oyunlar oynanmasını sağlayan dahi çözümü
2077'de çıkan nükleer savaştan yaklaşık 200 yıl sonra geçen, kıyamet sonrası temalı bir rol yapma oyunudur.
radyasyona yüksek dozda maruz kalmaktan derileri değişmiş ghoul lar, deneyler sonucu hulk 'a dönmüş super mutant lar envai çeşit mutantlaşmış hayvanlar ve farklı farklı topluluklardan insanlarla döğüşüp durduğumuz bir seridir.
serinin oyunları sırasıyla;
fallout

fallout 2

fallout tactics

fallout 3

fallout: new vegas

fallout 4

ve mobil oyun olarak da fallout shelter çıkmıştır.
mobil oyun sektöründeki boşluğu çok iyi yakalamış bir oyun. hem ilgi çekici görselleri hem de basit ama taktik gerektiren oynanışıyla bir çok oyuncuyu kendisine çekti. hatta sinema filmi bile yapıldı.
İnsanoğluna hele ki biz Türklere tamamen aykırı gelecek bir senaryoya sahip Hatred. Genelde oyunlarda var olan kahramanlık ve benzeri şeyler bu oyunda da mevcut ama ana karakter kötü, hem de çok kötü. Çok yoğun şiddet içeren bu oyunu çocuklarınızdan uzak tutunuz.
Flappy Bird, Vietnam kökenli dong nguyen tarafından geliştirilen, 24 Mayıs 2013 tarihinde sadece mobil cihazlar için yapılan beceri oyunudur. Kuşu, oyunda bulunan boruların arasından geçirmek oyunun tek amacıdır. Boruya çarptığımızda kuş ölür ve oyun yeniden başlar.