3 kasım 2014 tarihinde, activision ve square enix tarafından piyasaya çıkmıştır.
Call of Duty serisinin 11. oyunu olan ''Call Of Duty Advanced Warfare'' 2054 yılında geçer ve o dönemki ilk evrensel terörist saldırıyı konu alır. Karakterimiz Mitchell, Atlas Corporation adlı bağımsız bir askeri şirkette görev almaktadır ve şirketinin, devletlerle aldıkları kararla teröristlere karşı yapılan savaşı yönetir.
rockstar games 'in western temalı askiyon - macera türündeki oyunu. RDr2 oyun eleştimenleri tarafından tam not alırken, 26 ekim 2018'de konsollara 5 kasım 2019'da ise PC'lere gelmişti. şu ana kadar 29 milyon kopyanın üzerinde satış yaptı.
1993 senesinde id software tarafından ms-dos için geliştirilen oyun. fps (first-person-shooter) oyun türünün ilk örneğidir. Doom'u 4mb ram'li 486 işlemci de çalıştırmanın verdiği hazzı 1990'da çocuk olanlar çok iyi bilirler. Cehennemden gelen şeytani graip yaratıkları öldürdüğünüz oyunda ayrıca iddq (ölümsüzlük), idkfa (bütün silahlara sahip ol) gibi hilelerde mevcuttu.
ubisoft , daybreak game company , 1c company şirketleri tarafından 2003 yılında piyasaya çıkan, gerçek zamanlı strateji oyunudur.

everquest’e uzaktan bakıp iç geçirenler… n’oluyo, kendinize gelin!
hatırlar mısınız ilk rts oynadığınız zamanı? ben bilmemkaç disket ve acı dolu yükleme bekleyişleri ile amiga’da dune oynadığım günleri hatırlıyorum. o günden bu güne birçok şey değişti… command and conquer serisi, warcraft , starcraft … zaman ilerledikçe her oyun tarzı gibi rts de çok uzun bir yol aldı. özellikle son dönemde ortaya çıkan isimler arasında c&c generals, warcraft iii ve age of mythology başı çekiyor. hatta ülkemizde turnuvaları bile olmaya başladı. lords of everquest de bu saydığım gelişen real-time strateji dünyasının şu dakika itibari ile son halkası ve daha çıkmadan tüm rakiplerini kıskandıracak kadar da ayrıcalıklı bir oyun oldu. çünkü loe’nin, abisi everquest’in izinden gidip büyük başarı kazanma ihtimali vardı.
öncelikle şunu açıklamak istiyorum. oyunun everquest ile bağlantısı nedir? hatta ondan da önce “everquest nedir?” diyenlere ufak bir hatırlatma geçeyim. everquest şu an dünyada en çok oynanan devasa online oyun. hemen hemen 400.000’e varan kayıtlı kullanıcı sayısına sahip. lords of everquest de hikayesini işte bu oyundan, yani everquest dünyasından alıyor. oyundaki detaylar, kullanılan birimlere varıncaya kadar everquest’le aynı. o yüzden everquest evrenini tanıyan arkadaşlar oyuna adapte olurken fazla zorlanmayacak. tabi bu everquest bilmeyen loe’i oynayamaz anlamına gelmiyor. çünkü yapımcılar 10 aşamadan oluşan bir hazırlık bölümü ile oyunu en ince ayrıntılarına kadar oyuncuya açıklıyorlar.
loe, az evvel belirttiğim gibi everquest altyapısı üzerine kurulmuş, norrath denen dünya üzerinde, standart olduğu üzere, iyi ile kötünün mücadelesini konu alıyor. konu aslında klasik gibi gelse de sadece bir cümlede açıklanabilecek kadar düz bir hikaye söz konusu değil. rts tarzı oyunlardan alıştığımız savaşmak için “krala ters ters baktı, gidin saldırın, yok edin” mantığı yerine, loe’in sağlam temellere oturtulmuş, hatta kirapları bile yazılmış olan everquest dünyasına bağlanması çok hoş ve sağlam bir hikayeyi de beraberinde getiriyor. konuyu anlatmaya kalksam inanın kelimeler yetmez ama loe’yi oynadıkça hikayeyi keşfedecek ve daha çok merak edeceksiniz (felaket tellalı).
bırak hikayeyi, oyuna gel
loe karşımıza seçilebilen 3 tane grup ile çıkıyor. bunlardan ilki elddar alliance. doğa güçlerini kontrol altında tutmaya çalışan bu grup, kötülük karşısında bir araya gelmiş 3 ırktan ibaret. zarif ve asil elfler, ormanların gizli kuytu köşelerinden gelen hobbitler ve guk denen bataklıktan gelen frogloklar (kurbağa adam). bir diğer gruplaşma ise dawn brotherhood adı altında birleşen cüceler, insanlar ve barbarlar arasında. sonuncusu ise kötü ırkı temsil eden shadowrealms adlı gruplaşma. bunlar da elflerin kötü kuzenleri olan ve yer altında yaşayan dark elfler, bunlarla beraber ogre ve iksarlardan oluşuyor. aynı zamanda bu gruba zaman zaman goblinler, troller ve gnome’lar da destek veriyor. biz loe’ye önce safımızı sonra da bu grubun lordlarından birini seçerek başlıyoruz. toplamda 15 farklı lord ve her lordun farklı özel güçleri var. oyun, shadowrealms’in gizli operasyonlar ile diğer ırkların özel güçler ihtiva eden bilimum yüzük, kristal gibi özel nesneleri çalması ile başlıyor.

oyunun her ayrı ırk için birer defa oynadığınız düşünüldüğünde 72 saatten daha fazla bir oynama süresi var. aynı zamanda oyun gayet dengeli bir zorluk sistemi ile ayarlanmış. eğer baştan savma oynamaya başlarsanız loe gerçekten kısa sürede canınızı sıkmaya başlayabilir. bölümleri geçmek istiyorsanız, kaçınılmaz olarak tüm dikkatinizi oyuna vermek zorundasınız.
son zamanlarda rts’lere de sirayet eden tecrübe kazanarak level atlama sistemi loe’de de bulunuyor. hatta biraz daha abartılmış şekilde. en küçük askerinizden tutun da lordunuza kadar her bir birim level atlama şansına sahip ve atlayabileceğiniz level sayısı 30 ile sınırlandırılmış. her 6 level’da bir lordumuz yeni büyü ve yetenekler kazanıyor. aynı şekilde normal birimlerimizden herhangi 2 tanesini level 6’yı aştığı andan itibaren knight denen bir sistem ile hero mertebesine yükseltebiliyoruz.
tek kişilik oyunda, her bölüm atladığınızda bir önceki bölümde level atlayan askerlerinizden birkaçını yeni bölüme de geçirmenize olanak sağlanıyor. her yeni bölüme başlamadan evvel şövalye ve lordunuz hariç belli bir puan karşılığında askerlerinizi yanınıza alabiliyorsunuz. lord ve şövalyeleriniz ise bu puanlardan bağımsız şekilde otomatik olarak diğer bölüme geçiyorlar. bu da bölüm boyunca uğraşarak özenle level atlattığınız askerlerinizin heba olmamasını sağlıyor.
loe’nin bana ilginç gelen bir diğer özelliği ise bina kurulumlarını herhangi bir işçi biriminin yapmaması. yani bina kurma bölümünde istediğiniz binayı inşa alanınızda herhangi bir yere tıklayarak direk kurmaya başlıyorsunuz. alışması zor bir sistem değil ama saçma. para birimimiz olan platinium’u ise platinyum madenlerinden direk olarak işçilerimiz taşıyor. her bir birim özel yetenekleri için belli bir güce gerek duyuyor. wizard, cleric gibi birimler manaya ihtiyaç duyarken; warrior, rogue gibi karakterler stamina’ya ihtiyaç duyuyor.

hiçbir şey kusursuz değildir.
loe’de oyun için problemlerin en başında birimlerin kontrol problemi geliyor (problem değil bu çıldırdım!!). düşman binası ya da askeri görüş alanınıza girdiği andan itibaren askerleriniz keçileri kaçırmaya başlıyor. ne kadar “dur yapma evladım zamanını bekle” deseniz de inadına saldırmaya devam ediyorlar. birim kontrol tuşları içinde ‘stop’ olsa da hiçbir işe yaramıyor. bunun yanısıra bir diğer problem ise savaş esnasında her şeyin birbirine girmesi. düşman askerlerine tıklama konusunda gerçekten çok zorlanıyorsunuz.
aynı şekilde oyundaki bir diğer problem de birimlerin hareketi. birimleri grup haline toplayıp bir yerden diğer bir yere hareket ettirdiğinizde hepsi birlikte hareket etmek yerine düzensizce sağdan soldan buldukları yollardan dağılmaya başlıyorlar. rts’lerin en önemli noktalarından biri olan birim kontrolü, ne yazık ki lords of everquest’te vasatı bile yakalayamıyor.

biraz da grafiklerden bahsedelim. loe’nin dinamik grafikleri var. karakterlerin altındaki auralardan tutun büyü efektlerine kadar tüm görüntüler çok güzel dizayn edilmiş. aynı şekilde birim ve bina detayları da çok güzel ve 3x zoom kabiliyetine sahip. nerdeyse savaşırken omuz omuza görebiliyoruz lordlarımızı. aynı zamanda oyun sırasında önümüzdeki menülerin hepsinin yerini istediğimiz gibi kişiselleştirip kendimiz nasıl rahat ediyotsak öyle kullanıyoruz.
bir oyun everquest’ten esinlenerek yapılır da netten oynama imkanız olmaz mı ? loe’i orijinal aldığınız andan itibaren kayıt olarak sony’nin kendi sunucularında oynama şansına sahip oluyorsunuz. 12 kişi aynı anda beraber oynayabiliyor.

son söz olarak söyleme gerekirse lords of everquest, rts sevenlere pek de bir şey vaat etmeyen ama everquest evreniyle tanışmak isteyenler için iyi bir seçenek. multiplayer olarak ise single player’dan çok daha başarılı.
pro puan: 67
+ multiplayer 12 kişilik oyuncu desteği, 72 saatlik oynama süresi, eq evreninde geçmesi.
- birim kontrolleri, savaşlardaki kaos, tek kişilik oyunun vasatlığı
real-time strateji oyunları içinde sönük kalan, sadece eq sevenleri ilgilendirebilecek bir oyun
volkan alkan
progamer – 21. sayı
mobil oyun sektöründeki boşluğu çok iyi yakalamış bir oyun. hem ilgi çekici görselleri hem de basit ama taktik gerektiren oynanışıyla bir çok oyuncuyu kendisine çekti. hatta sinema filmi bile yapıldı.
döneminin en iyi el oyun konsolu game boy siyah beyaz iken game gear renkli ekrana sahipti. pilleri anında tüketirdi en fazla 2 saat oynayabilirdiniz.
ana karakterini jack black'in seslendirdiği ve dizaynına ilham sağladığı, heavy metal temalı aksiyon macera oyunu.
u.s. gold ltd. tarafından 1987 yılında commodore 64 ve zx spectrum platformlarına çıkarılan aksiyon oyunudur.
her şeyin oyunu olur da rocky 4'ten tanıdığımız ivan drago'nun (dolph lundgren) çevirdiği masters of the universe filminin oyunu olmaz mı?
oyunda he-man dünyamıza geliyor. ne yazık ki iskeletorla adamları da geliyor. he-man kötülüklerle, dünyamızda kahramanca çarpışıyor.

amacımız iskeletoru yenmek için, chord denilen notaları toplamak. bunları yol üstünde bulacağınız gibi iskeletorla yaptığınız savaşları kazandığınızda da bunları alabilirsiniz. büyücü bu görevde sizle temas kurarak nerelere gitmeniz gerektiğini söylüyor.
sizi önce, scrapyard denilen yere gönderiyor. burada iskeletor'un iki adamıyla yumruk yumruğa savaşıyorsunuz. sonra sizi graveyard denilen mezarlığa gönderiyor. siz tam oraya gittiğinizde yanıldığınızı söylüyor ve sizi charlies shop denilen bir elektrikçi dükkanına yolluyor. burada 70 tane robot ve insanla savaşıyorsunuz.

bu görevleri yaparken de etrafa dağılmış chordları da toplamayı unutmayın.
en son olarak da bu cüce sizi şehrin batı yakasındaki merdivenle çıkılan bir dama (rooftop) çağırıyor. merdivenleri çıktığınızda uçuş diskini buluyorsunuz. bununla iskeletor'un bulunduğu yere iniyorsunuz.
iskeletor size bütün arkadaşlarınızı yakaladığını ve oyunun başından beri ele geçirmeye çalıştığınız anahtar'a sahip olduğunu, unun içinde durumunuzun ümitsiz olduğunu söylüyor ama siz kanınızın som damlasına kadar kötülükle savaşacağınızı söylüyorsunuz. burada 1. şıkkı seçmemiz daha doğru olur.
ve... en sonunda iskeletorla teke tek karşı karşıyasınız ama haşmınızın yenilmesi çok zor. çünkü durmadan ışın fırlatıyor. joystick'i geri çekerek ışınları atlatabilirsiniz. eğer yenilirseniz iskeletor bütün kainatın hakimi durumuna geliyor, onun için iskeletor'u yenmeye bakın.
oyunda boşluk tuşuna basarak şehrin haritasını alabilirsiniz. kılıçları toplayarak da enerjinizi çoğaltabiliyorsunuz. zamanınız sınırlı olduğu için acele etmenizde yarar var. işiniz zor ama arkadaşlarınızın hayatı ve dünyanın kaderi sizin ellerinizde. iyi şanslar...
görsel

kaynak: 64'ler dergisi 1. sayı (nisan 88)
90'lı yılların en popüler teknoloji satış merkezi olan han, eminönü tahtakale'de yer alırken günümüzdede faaliyetini sürdürmektedir. 2000'li yıllarda teknosa gibi perakende teknoloji mağazalarının açılmasıyla popülerliğini kaybetmiş olsada hala nakit paraya en uygun ürünü bulabileceğiniz yerler arasında.
Atari 2600, 1977 Ekim ayında piyasaya sürülmüş olan ikinci jenerasyon oyun konsoludur. Döneminin en çok satan ve en popüler oyun konsoludur.1977 yılında piyasaya sürülmesine rağmen, Türkiye'de kullanıcılar arasında popülerlik kazanması 1980'li yılların ortalarını bulmuştur.
En çok satan 10 oyunu şunlardır: Pac-Man Pitfall! Missile Command Demon Attack E.T. the Extra-Terrestrial Atlantis Adventure River Raid Kaboom! Space Invaders
görsel
7 temmuz 2015 tarihinde yayımlanan, Canavar kamyonların ve değişik türdeki arabalarla futbol maçı yapabildiğiniz oyun. Her bir arabanın oyuncu olarak yer aldığı takımınızla gol atmaya çalışırken, sizi engelleyecek çılgın arabalara da dikkat etmeniz gerekiyor.
Günümüzdeki FPS oyunları da artık çağ atladı diyebiliriz. COD ve Battlefield serileri eskiden olduğu gibi sadece askerler ve savaşlar kullanarak senaryo yapmıyorlar; Battlefield Hardline buna iyi bir örnek. Kontrol ettiğimiz karakter bir polis ve senaryoyu kendimiz yönetebiliyoruz.
çinden gelen söylenene göre yarasa yiyen bir pisboğazdan yayılan dünyanın anasını ağlatmış virustür. ciğere saldırıp direk baba merhaba diyerek mevzuya giren hastalıktan ülkemizde muzdarip durumdadır. kısa sürede geçmesi temenni edilen dünyaya el ayak yıkamayı yeniden öğreten mikrop
justin kan ve emmett shear tarafından 2007'de kurulan ve 2014 senesinde amazon tarafından 970 milyon dolara satın alınan canlı yayın video oyun platformu. aynı dönem Youtube satın almak istemiş fakat Amerikan rekabet kurulu tarafından onaylanmayınca amazon'a nasip olmuştu.