Overwatch blizzard 'ın geliştirdiği, çok oyunculu, birinci sınıf nişancı oyunudur. Oyunda altışar kişilik iki takım karşı karşıya geliyor. Oyun sırasında, base noktasında karakter değişimi yapılabiliyor.
candy crush saga oyununu bilmeyen ya da duymayan yoktur diye tahmin ediyorum. Oyunu bir kere bile oynamamış insanların bile, oyun hakkında fikirleri mevcut ve bunu fırsat bilen King.com, Candy Crush Saga Sodalı olarak yeni bir oyunu bizlere sunmuştur.
Candy Crush Saga oyununu bilmeyen ya da duymayan yoktur diye tahmin ediyorum. Oyunu bir kere bile oynamamış insanların bile, oyun hakkında fikirleri mevcut ve bunu fırsat bilen King.com, Candy Crush Saga Sodalı olarak yeni bir oyunu bizlere sunmuştur.
Sodalı Candy Crush‘ın anlamı ise, soda şişelerini açtıkça şekerlemeler aşağıdan yukarı doğru dizilmekte ve oyunu ters hamlelerle oynamamızı sağlamaktadır.
Şekerleri birleştirirken oluşan bir üst şekerlemelerden de bahsedelim;
- 4 tane aynı renk şekeri birleştirdiğimizde, şeritli şeker elde ediyoruz ve sağ – sol ve yukarı – aşağı olarak bir sütun şeklinde diğer objeleri yok etmeye yarıyor.
- Aynı renk şekerleri T ve ya L şeklinde birleştirdiğimizde, 1 adet poşet şeker elde ediyoruz ve bunu patlattığımızda ise etrafımızdaki sütunlarıda yok etmeyi sağlıyor.
- 5 tane aynı renk şekeri birleştirdiğimizde, çikolata top meydana geliyor ve bu top ile isterseniz sadece kırmızı şekerleri patlatabilirsiniz; isterseniz şeritli bir şeker ile ya da poşet şeker ile birleştirebilirsiniz. (Benim en sevdiğim poşet şeker ile birleştirerek bütün aynı renkteki şekerlerin poşet şeker olup patlaması)
- Yeni bir özellik olarak renkli top şeklinde bir obje elde edebiliyorsunuz buda 5 şekerin yan yana gelip 1 şekerin tam ortada olmasıyla oluşuyor.
- Son özelliğimiz ise 4 tane şekeri kare şeklinde birleştirdiğimizde balık oluşuyor ve belirlediği bir kareyi yok ediyor.
Klasik Candy Crush hayranıysanız ve hala oynamaktan sıkılmadıysanız Sodalı Candy Crush'ı denemenizi tavsiye ederim.
çıktığı anda yoğun ilgi gören fakat kısa sürede oyuncuların ilgisinin azaldığı online bol yürümeli oyun
gameloft firmasının Ağustos, 2013'te çıkardığı araba yarışı. Yeni mekanlar ve arabaların bulunduğu oyunda özellikle müzik seçimleri oldukça başarılı.
Atari 2600, 1977 Ekim ayında piyasaya sürülmüş olan ikinci jenerasyon oyun konsoludur. Döneminin en çok satan ve en popüler oyun konsoludur.1977 yılında piyasaya sürülmesine rağmen, Türkiye'de kullanıcılar arasında popülerlik kazanması 1980'li yılların ortalarını bulmuştur.
En çok satan 10 oyunu şunlardır: Pac-Man Pitfall! Missile Command Demon Attack E.T. the Extra-Terrestrial Atlantis Adventure River Raid Kaboom! Space Invaders
görsel
dc evreni karakterleriyle oynadığımız bir dövüş oyunu. batmanle supermani, aquamanle wonderwomanı birbirine kırdırabildiğimiz bir oyundu. dövüş sistemi, mortal kombat'ı andırıyor.
adidas sponsorluğunda düzenlenen fifa 20 turnuvası.
dünyada bir ilk olarak, iki oyuncu ve iki spiker maça farklı yerlerden bağlanmış ve bu maç canlı olarak yayımlanmıştır.
ismini uefa 2020 'nin iptal edilmesi dolayısıyla almıştır ve bu turnuvada oynayacak olan takımlar, aynı lig tablosuna göre hazırlanmıştır. bir nevi uefa 2020 bu turnuva ile simüle edilmiştir. oyuncuların alacağı takımlar acun ılıcalı tarafından, turnuvadan 3 gün önce canlı yayında kura çekilerek belirlenmiştir. turnuvanın katılımcıları ve oynadıkları takımlar şu şekildedir:
acun ılıcalı - çekya
ahmet dursun - avusturya
anıl tetik - norveç
aytaç kara - hollanda
bedirhan soral - ispanya
candaş tolga ışık - rusya
celil nalçakan - danimarka
doğukan sinik - finlandiya
ekin mert daymaz - galler
emre özcan - belçika
eser yenenler - polonya
furkan andıç - portekiz
vedat muriqi - irlanda
harun tekin - italya
ibrahim yattara - romanya
irfan can kahveci - fransa
lukas podolski - izlanda
oğuzhan koç - türkiye
oğuzhan özyakup - iskoçya
olgun toker - isveç
sina özer - isviçre
uğur karakullukçu - almanya
utku yuvakuran - yunanistan
yusuf çim - ingiltere

oyunlarda genellikle kullanılan, bir karakterin alabileceği maksimum hasar sayısını gösteren birim.
3 kasım 2014 tarihinde, activision ve square enix tarafından piyasaya çıkmıştır.
Call of Duty serisinin 11. oyunu olan ''Call Of Duty Advanced Warfare'' 2054 yılında geçer ve o dönemki ilk evrensel terörist saldırıyı konu alır. Karakterimiz Mitchell, Atlas Corporation adlı bağımsız bir askeri şirkette görev almaktadır ve şirketinin, devletlerle aldıkları kararla teröristlere karşı yapılan savaşı yönetir.
zamanında adından çok bahsedilmiş, 2006'da çıkmış türk yapımı korku oyunu. resident evilımsıydı kendisi.
valve'ın (bkz:dota) temalı kart oyunu. açıklandığında oyuncu kitlesi içinde büyük bir heyecan yaratsa da, çıkışından itibaren hem ücretli ve yüksek fiyatlı olması hem de oyunculara beklediğini verememesi sebebiyle büyük bir hezimete uğradı. şu anda oynayan var mı bir fikrim yok.
Sadece 1 haftada yapılan bu devasa oyun günümüz şartlarına göre mükemmel grafikler sunmasa da milyonlarca kişiyi kendine bağlayabiliyor. "Taşı sıksa suyunu çıkartır" lafı aslında bu oyun için çok geçerli, çünkü her itemi kullanabiliyorsunuz. Oyunun inanılmaz zengin içeriği ve modlarıyla keyifli saatler geçirebilirsiniz.
İnsanoğluna hele ki biz Türklere tamamen aykırı gelecek bir senaryoya sahip Hatred. Genelde oyunlarda var olan kahramanlık ve benzeri şeyler bu oyunda da mevcut ama ana karakter kötü, hem de çok kötü. Çok yoğun şiddet içeren bu oyunu çocuklarınızdan uzak tutunuz.
ubisoft , daybreak game company , 1c company şirketleri tarafından 2003 yılında piyasaya çıkan, gerçek zamanlı strateji oyunudur.

everquest’e uzaktan bakıp iç geçirenler… n’oluyo, kendinize gelin!
hatırlar mısınız ilk rts oynadığınız zamanı? ben bilmemkaç disket ve acı dolu yükleme bekleyişleri ile amiga’da dune oynadığım günleri hatırlıyorum. o günden bu güne birçok şey değişti… command and conquer serisi, warcraft , starcraft … zaman ilerledikçe her oyun tarzı gibi rts de çok uzun bir yol aldı. özellikle son dönemde ortaya çıkan isimler arasında c&c generals, warcraft iii ve age of mythology başı çekiyor. hatta ülkemizde turnuvaları bile olmaya başladı. lords of everquest de bu saydığım gelişen real-time strateji dünyasının şu dakika itibari ile son halkası ve daha çıkmadan tüm rakiplerini kıskandıracak kadar da ayrıcalıklı bir oyun oldu. çünkü loe’nin, abisi everquest’in izinden gidip büyük başarı kazanma ihtimali vardı.
öncelikle şunu açıklamak istiyorum. oyunun everquest ile bağlantısı nedir? hatta ondan da önce “everquest nedir?” diyenlere ufak bir hatırlatma geçeyim. everquest şu an dünyada en çok oynanan devasa online oyun. hemen hemen 400.000’e varan kayıtlı kullanıcı sayısına sahip. lords of everquest de hikayesini işte bu oyundan, yani everquest dünyasından alıyor. oyundaki detaylar, kullanılan birimlere varıncaya kadar everquest’le aynı. o yüzden everquest evrenini tanıyan arkadaşlar oyuna adapte olurken fazla zorlanmayacak. tabi bu everquest bilmeyen loe’i oynayamaz anlamına gelmiyor. çünkü yapımcılar 10 aşamadan oluşan bir hazırlık bölümü ile oyunu en ince ayrıntılarına kadar oyuncuya açıklıyorlar.
loe, az evvel belirttiğim gibi everquest altyapısı üzerine kurulmuş, norrath denen dünya üzerinde, standart olduğu üzere, iyi ile kötünün mücadelesini konu alıyor. konu aslında klasik gibi gelse de sadece bir cümlede açıklanabilecek kadar düz bir hikaye söz konusu değil. rts tarzı oyunlardan alıştığımız savaşmak için “krala ters ters baktı, gidin saldırın, yok edin” mantığı yerine, loe’in sağlam temellere oturtulmuş, hatta kirapları bile yazılmış olan everquest dünyasına bağlanması çok hoş ve sağlam bir hikayeyi de beraberinde getiriyor. konuyu anlatmaya kalksam inanın kelimeler yetmez ama loe’yi oynadıkça hikayeyi keşfedecek ve daha çok merak edeceksiniz (felaket tellalı).
bırak hikayeyi, oyuna gel
loe karşımıza seçilebilen 3 tane grup ile çıkıyor. bunlardan ilki elddar alliance. doğa güçlerini kontrol altında tutmaya çalışan bu grup, kötülük karşısında bir araya gelmiş 3 ırktan ibaret. zarif ve asil elfler, ormanların gizli kuytu köşelerinden gelen hobbitler ve guk denen bataklıktan gelen frogloklar (kurbağa adam). bir diğer gruplaşma ise dawn brotherhood adı altında birleşen cüceler, insanlar ve barbarlar arasında. sonuncusu ise kötü ırkı temsil eden shadowrealms adlı gruplaşma. bunlar da elflerin kötü kuzenleri olan ve yer altında yaşayan dark elfler, bunlarla beraber ogre ve iksarlardan oluşuyor. aynı zamanda bu gruba zaman zaman goblinler, troller ve gnome’lar da destek veriyor. biz loe’ye önce safımızı sonra da bu grubun lordlarından birini seçerek başlıyoruz. toplamda 15 farklı lord ve her lordun farklı özel güçleri var. oyun, shadowrealms’in gizli operasyonlar ile diğer ırkların özel güçler ihtiva eden bilimum yüzük, kristal gibi özel nesneleri çalması ile başlıyor.

oyunun her ayrı ırk için birer defa oynadığınız düşünüldüğünde 72 saatten daha fazla bir oynama süresi var. aynı zamanda oyun gayet dengeli bir zorluk sistemi ile ayarlanmış. eğer baştan savma oynamaya başlarsanız loe gerçekten kısa sürede canınızı sıkmaya başlayabilir. bölümleri geçmek istiyorsanız, kaçınılmaz olarak tüm dikkatinizi oyuna vermek zorundasınız.
son zamanlarda rts’lere de sirayet eden tecrübe kazanarak level atlama sistemi loe’de de bulunuyor. hatta biraz daha abartılmış şekilde. en küçük askerinizden tutun da lordunuza kadar her bir birim level atlama şansına sahip ve atlayabileceğiniz level sayısı 30 ile sınırlandırılmış. her 6 level’da bir lordumuz yeni büyü ve yetenekler kazanıyor. aynı şekilde normal birimlerimizden herhangi 2 tanesini level 6’yı aştığı andan itibaren knight denen bir sistem ile hero mertebesine yükseltebiliyoruz.
tek kişilik oyunda, her bölüm atladığınızda bir önceki bölümde level atlayan askerlerinizden birkaçını yeni bölüme de geçirmenize olanak sağlanıyor. her yeni bölüme başlamadan evvel şövalye ve lordunuz hariç belli bir puan karşılığında askerlerinizi yanınıza alabiliyorsunuz. lord ve şövalyeleriniz ise bu puanlardan bağımsız şekilde otomatik olarak diğer bölüme geçiyorlar. bu da bölüm boyunca uğraşarak özenle level atlattığınız askerlerinizin heba olmamasını sağlıyor.
loe’nin bana ilginç gelen bir diğer özelliği ise bina kurulumlarını herhangi bir işçi biriminin yapmaması. yani bina kurma bölümünde istediğiniz binayı inşa alanınızda herhangi bir yere tıklayarak direk kurmaya başlıyorsunuz. alışması zor bir sistem değil ama saçma. para birimimiz olan platinium’u ise platinyum madenlerinden direk olarak işçilerimiz taşıyor. her bir birim özel yetenekleri için belli bir güce gerek duyuyor. wizard, cleric gibi birimler manaya ihtiyaç duyarken; warrior, rogue gibi karakterler stamina’ya ihtiyaç duyuyor.

hiçbir şey kusursuz değildir.
loe’de oyun için problemlerin en başında birimlerin kontrol problemi geliyor (problem değil bu çıldırdım!!). düşman binası ya da askeri görüş alanınıza girdiği andan itibaren askerleriniz keçileri kaçırmaya başlıyor. ne kadar “dur yapma evladım zamanını bekle” deseniz de inadına saldırmaya devam ediyorlar. birim kontrol tuşları içinde ‘stop’ olsa da hiçbir işe yaramıyor. bunun yanısıra bir diğer problem ise savaş esnasında her şeyin birbirine girmesi. düşman askerlerine tıklama konusunda gerçekten çok zorlanıyorsunuz.
aynı şekilde oyundaki bir diğer problem de birimlerin hareketi. birimleri grup haline toplayıp bir yerden diğer bir yere hareket ettirdiğinizde hepsi birlikte hareket etmek yerine düzensizce sağdan soldan buldukları yollardan dağılmaya başlıyorlar. rts’lerin en önemli noktalarından biri olan birim kontrolü, ne yazık ki lords of everquest’te vasatı bile yakalayamıyor.

biraz da grafiklerden bahsedelim. loe’nin dinamik grafikleri var. karakterlerin altındaki auralardan tutun büyü efektlerine kadar tüm görüntüler çok güzel dizayn edilmiş. aynı şekilde birim ve bina detayları da çok güzel ve 3x zoom kabiliyetine sahip. nerdeyse savaşırken omuz omuza görebiliyoruz lordlarımızı. aynı zamanda oyun sırasında önümüzdeki menülerin hepsinin yerini istediğimiz gibi kişiselleştirip kendimiz nasıl rahat ediyotsak öyle kullanıyoruz.
bir oyun everquest’ten esinlenerek yapılır da netten oynama imkanız olmaz mı ? loe’i orijinal aldığınız andan itibaren kayıt olarak sony’nin kendi sunucularında oynama şansına sahip oluyorsunuz. 12 kişi aynı anda beraber oynayabiliyor.

son söz olarak söyleme gerekirse lords of everquest, rts sevenlere pek de bir şey vaat etmeyen ama everquest evreniyle tanışmak isteyenler için iyi bir seçenek. multiplayer olarak ise single player’dan çok daha başarılı.
pro puan: 67
+ multiplayer 12 kişilik oyuncu desteği, 72 saatlik oynama süresi, eq evreninde geçmesi.
- birim kontrolleri, savaşlardaki kaos, tek kişilik oyunun vasatlığı
real-time strateji oyunları içinde sönük kalan, sadece eq sevenleri ilgilendirebilecek bir oyun
volkan alkan
progamer – 21. sayı