Temple Run sürekli koşmaya dayalı bir oyundur. 2011 yılında ios ve android daha sonrada Windows 8 platformlarında yer alan oyun, keith shepherd ve natalia luckyanova tarafından yazılmış oyunun dizaynı kiril tchangov tarafından hazırlanmış.
Gelelim yine bağımlılık yapan bu oyunun nasıl oynandığına. Oyunun kurgusu şöyle; oyundaki karakterimiz sığınaktan gizli bir hazine çalar ve arkasına takılan lanetli maymunlardan kurtulmaya çalışır. Oyundaki tek amaç, maymunlara yakalanmadan kaçmaktır. Kaçarken önünüze çıkan engellere çarpmamanız gerekiyor ve oyunda hız gittikçe artıyor.
Bunlara ek olarak, oyunda bulunan altınları toplamanız puanınızın yükselmesini sağlar ve oyundaki oyuncu karakterinizi değiştirmeniz için o altınlar gerekli olacaktır. Ne kadar çok altınınız olursa o kadar çok karakter seçeneğiniz olur..
Anlatımı kolay, sağlam refleksleriniz yok ise oynaması zor olan bu oyunun bağımlısı olacaksınız. Kim bilir belkide çoktan bağımlısı oldunuz.
"Freddy Fazbear’s Pizza" isimli pizza restoranında geçen hikâye de, gece güvenlik görevlisi rolündesiniz. Amacınız, gece boyunca ortaya çıkan oyuncak karakterlere karşı yaşam mücadelesi vermek. "Five Nights at Freddy’s" nin sadece tek kişilik oyun modu olduğunu hatırlatalım.
Sadece 1 haftada yapılan bu devasa oyun günümüz şartlarına göre mükemmel grafikler sunmasa da milyonlarca kişiyi kendine bağlayabiliyor. "Taşı sıksa suyunu çıkartır" lafı aslında bu oyun için çok geçerli, çünkü her itemi kullanabiliyorsunuz. Oyunun inanılmaz zengin içeriği ve modlarıyla keyifli saatler geçirebilirsiniz.
En büyük mobil oyun firmalarıdan biri olarak kabul edilen zynga tarafından geliştirilen Looney Tunes Dash oyunu ülkemizde çok rağbet görüyor çünkü biz bu karakterleri çok seviyoruz. Bugs Bunny, Road Runner ve Tweety gibi karakterlerle sonsuz koşu oyununa hazır olun.
ps serisinin son evladı.. yakında yerini ps5 e bırakacak olan efsane cihaz. seneler çabuk geçti ve eşsiz oyunlar oynattı bize. özellikle ds4 ile getirdiği özelliklerle devrim yaratmıştı. önünde saygıyla eğiliyorum
candy crush saga oyununu bilmeyen ya da duymayan yoktur diye tahmin ediyorum. Oyunu bir kere bile oynamamış insanların bile, oyun hakkında fikirleri mevcut ve bunu fırsat bilen King.com, Candy Crush Saga Sodalı olarak yeni bir oyunu bizlere sunmuştur.
Candy Crush Saga oyununu bilmeyen ya da duymayan yoktur diye tahmin ediyorum. Oyunu bir kere bile oynamamış insanların bile, oyun hakkında fikirleri mevcut ve bunu fırsat bilen King.com, Candy Crush Saga Sodalı olarak yeni bir oyunu bizlere sunmuştur.
Sodalı Candy Crush‘ın anlamı ise, soda şişelerini açtıkça şekerlemeler aşağıdan yukarı doğru dizilmekte ve oyunu ters hamlelerle oynamamızı sağlamaktadır.
Şekerleri birleştirirken oluşan bir üst şekerlemelerden de bahsedelim;
- 4 tane aynı renk şekeri birleştirdiğimizde, şeritli şeker elde ediyoruz ve sağ – sol ve yukarı – aşağı olarak bir sütun şeklinde diğer objeleri yok etmeye yarıyor.
- Aynı renk şekerleri T ve ya L şeklinde birleştirdiğimizde, 1 adet poşet şeker elde ediyoruz ve bunu patlattığımızda ise etrafımızdaki sütunlarıda yok etmeyi sağlıyor.
- 5 tane aynı renk şekeri birleştirdiğimizde, çikolata top meydana geliyor ve bu top ile isterseniz sadece kırmızı şekerleri patlatabilirsiniz; isterseniz şeritli bir şeker ile ya da poşet şeker ile birleştirebilirsiniz. (Benim en sevdiğim poşet şeker ile birleştirerek bütün aynı renkteki şekerlerin poşet şeker olup patlaması)
- Yeni bir özellik olarak renkli top şeklinde bir obje elde edebiliyorsunuz buda 5 şekerin yan yana gelip 1 şekerin tam ortada olmasıyla oluşuyor.
- Son özelliğimiz ise 4 tane şekeri kare şeklinde birleştirdiğimizde balık oluşuyor ve belirlediği bir kareyi yok ediyor.
Klasik Candy Crush hayranıysanız ve hala oynamaktan sıkılmadıysanız Sodalı Candy Crush'ı denemenizi tavsiye ederim.
blizzard 'ın warcraft evreni temalı kart oyunu. çıktığı günden bu yana iniş çıkışlar yaşasa da popüleritesi hala devam ediyor. riot games'in (bkz:legends of runeterra) ve valve'ın (bkz:artifact) oyunları yerini almaya çalışsa da, hiç biri hearthstone'un kitlesine ulaşamadı.
Kim Bilir, 90 saniye içinde 15 soruyu; doğru bir şekilde, en hızlı cevaplayıp, en yüksek puanı alma hedefli bir oyundur.
İnsanoğlunun doğuşunda vardır bilgisini sorgulama ve başkalarından üstün olma özelliği. Bu yüzdendir ki ilk çağlardan bu yana insanlar doğayla, teknolojiyle yarıştığını sanırken aslında insan insanla yarışır. Bu yarış dâhilinde çıkar birçok savaş, birçok icat ve birçok oyun. O oyunlardan biri de dünyanın sayılı oyun geliştiricilerinden biri olan Peak Games tarafından yapılan Kim Bilir oyunudur. 2012 Temmuz – Ağustos aylarında yayına giren Kim Bilir, ilk 5 günde 75000 indirmeye ulaşmış ve gün geçtikçe daha fazla oyunsever ile buluşmuştur. Buradan da anlaşıldığı gibi insanoğlu bilgisini yarıştırmayı sevmektedir ?
Kim Bilir, Türk televizyonlarında yayınlanan ‘Kim 500 Milyar İster’ yarışma programının formatına benzemektedir. Oyunda size yöneltilen 15 soruyu 90 saniye içerisinde doğru cevaplamanız gerekmektedir. Ne kadar az hata yaparsanız o kadar çok puanınız yükseliyor. Tabi bir de size verilen sürenin kıymetini iyi bilirseniz, kalan süre puanınıza ekleniyor. Oyunda bulunan altınlara; cevapladığınız sorular, kalan süreniz ve kazandığınız puanlara göre sahip oluyorsunuz. Peki bu altınlar ne işinize yarayacak ? Öncelikle size verilen 5 can hakkını bitirirseniz ve oyuna doymazsanız bu altınlar karşılığında yine can alabiliyorsunuz. Bunun yanı sıra, oyunda bulunan jokerleri bu altınlar sayesinde alabiliyorsunuz. Bu jokerler şöyle; Yarı-Yarı, Pas, Seyirci, Doğrusu, Ekstra 30, Çarpı 2, Yeni Soru, Süreyi Dondur, Çift Cevap. Bu jokerlerden yalnızca 3 tanesini kullanabiliyorsunuz bir oyun içerisinde ve genelde süre uzatması olan “Ekstra 30”, doğru cevabı seyircinin verdiği “Seyirci” ve doğru cevaba verilen 2 kat puandan oluşan “Çarpı 2” jokerleri kullanılıyor. Jokerlerin bağımlısı olursanız eğer altınlarınızı kaybedersiniz.
Oyundaki bir özellikte oyunun içinde bulunan turnuvalar. Bu turnuvalar haftalık yapılıyor ve Pazar akşamı turnuvalar son buluyor. Bu oyunu oynayan kişilerle yarışıyorsunuz bir nevi ve katıldığınız turnuvalarda kaç soru cevapladığınız, doğru cevap oranı vb. bilgiler de burada yer alıyor. Ayrıca haftanın 3 günü altın ödülü de mevcut.
Peki Kim Bilir sorularının özellikleri ne ? Oyundaki soruların özelliği, çoğu sorunun güncel olaylardan oluşması ve soruların her alandan sorulabilmesi. Mesela film karakteri sorusu da karşınıza çıkabiliyor, fizik kuralı ile ilgili bir soru da. Yani kesin çizgilerle ayrılan bir soru tarzı, ve soruların seçildiği belirli bir kategori bulunmamakta. Her cevapladığınız sorunun puanı bir diğer sorudan daha yüksektir. Özellikle son soruların doğru cevaplanması, puanınızı bir hayli yükseltecektir. Her ne kadar soruların tekrarlanmadığı söylense de, bazı sorular karşınıza tekrar çıkabiliyor.
Kim Bilir oyununda arkadaşlarınızı davet edebilme seçeneği de bulunmakta. Facebook’a bağlanarak ya da sms ve mail yardımı ile arkadaşlarınızı davet edip altın kazanabilirsiniz. Genelde Facebook üzerinden arkadaş daveti tercih edilmekte. Hem daha pratik hem de daha popülaritesi yüksek.
kim Bilir’i internet bağlantısı olmadan da oynamanız mümkün. Tek sorun arkadaşlarınızdan can isteyemiyorsunuz, zaten altınınız var ise can almak için arkadaş davetine de gerek kalmıyor.
Kim Bilir bilinmez ama elbet bu oyunda sizin bileceğiniz bir çok soru var. Unutmadan bu oyunu android , ios ve facebook üzerinden oynayabilirsiniz. Oyunu şuanda oynayan 3.440.000 yarışmacı bulunuyor. Siz de bunlardan biri olabilirsiniz.
ubisoft , daybreak game company , 1c company şirketleri tarafından 2003 yılında piyasaya çıkan, gerçek zamanlı strateji oyunudur.

everquest’e uzaktan bakıp iç geçirenler… n’oluyo, kendinize gelin!
hatırlar mısınız ilk rts oynadığınız zamanı? ben bilmemkaç disket ve acı dolu yükleme bekleyişleri ile amiga’da dune oynadığım günleri hatırlıyorum. o günden bu güne birçok şey değişti… command and conquer serisi, warcraft , starcraft … zaman ilerledikçe her oyun tarzı gibi rts de çok uzun bir yol aldı. özellikle son dönemde ortaya çıkan isimler arasında c&c generals, warcraft iii ve age of mythology başı çekiyor. hatta ülkemizde turnuvaları bile olmaya başladı. lords of everquest de bu saydığım gelişen real-time strateji dünyasının şu dakika itibari ile son halkası ve daha çıkmadan tüm rakiplerini kıskandıracak kadar da ayrıcalıklı bir oyun oldu. çünkü loe’nin, abisi everquest’in izinden gidip büyük başarı kazanma ihtimali vardı.
öncelikle şunu açıklamak istiyorum. oyunun everquest ile bağlantısı nedir? hatta ondan da önce “everquest nedir?” diyenlere ufak bir hatırlatma geçeyim. everquest şu an dünyada en çok oynanan devasa online oyun. hemen hemen 400.000’e varan kayıtlı kullanıcı sayısına sahip. lords of everquest de hikayesini işte bu oyundan, yani everquest dünyasından alıyor. oyundaki detaylar, kullanılan birimlere varıncaya kadar everquest’le aynı. o yüzden everquest evrenini tanıyan arkadaşlar oyuna adapte olurken fazla zorlanmayacak. tabi bu everquest bilmeyen loe’i oynayamaz anlamına gelmiyor. çünkü yapımcılar 10 aşamadan oluşan bir hazırlık bölümü ile oyunu en ince ayrıntılarına kadar oyuncuya açıklıyorlar.
loe, az evvel belirttiğim gibi everquest altyapısı üzerine kurulmuş, norrath denen dünya üzerinde, standart olduğu üzere, iyi ile kötünün mücadelesini konu alıyor. konu aslında klasik gibi gelse de sadece bir cümlede açıklanabilecek kadar düz bir hikaye söz konusu değil. rts tarzı oyunlardan alıştığımız savaşmak için “krala ters ters baktı, gidin saldırın, yok edin” mantığı yerine, loe’in sağlam temellere oturtulmuş, hatta kirapları bile yazılmış olan everquest dünyasına bağlanması çok hoş ve sağlam bir hikayeyi de beraberinde getiriyor. konuyu anlatmaya kalksam inanın kelimeler yetmez ama loe’yi oynadıkça hikayeyi keşfedecek ve daha çok merak edeceksiniz (felaket tellalı).
bırak hikayeyi, oyuna gel
loe karşımıza seçilebilen 3 tane grup ile çıkıyor. bunlardan ilki elddar alliance. doğa güçlerini kontrol altında tutmaya çalışan bu grup, kötülük karşısında bir araya gelmiş 3 ırktan ibaret. zarif ve asil elfler, ormanların gizli kuytu köşelerinden gelen hobbitler ve guk denen bataklıktan gelen frogloklar (kurbağa adam). bir diğer gruplaşma ise dawn brotherhood adı altında birleşen cüceler, insanlar ve barbarlar arasında. sonuncusu ise kötü ırkı temsil eden shadowrealms adlı gruplaşma. bunlar da elflerin kötü kuzenleri olan ve yer altında yaşayan dark elfler, bunlarla beraber ogre ve iksarlardan oluşuyor. aynı zamanda bu gruba zaman zaman goblinler, troller ve gnome’lar da destek veriyor. biz loe’ye önce safımızı sonra da bu grubun lordlarından birini seçerek başlıyoruz. toplamda 15 farklı lord ve her lordun farklı özel güçleri var. oyun, shadowrealms’in gizli operasyonlar ile diğer ırkların özel güçler ihtiva eden bilimum yüzük, kristal gibi özel nesneleri çalması ile başlıyor.

oyunun her ayrı ırk için birer defa oynadığınız düşünüldüğünde 72 saatten daha fazla bir oynama süresi var. aynı zamanda oyun gayet dengeli bir zorluk sistemi ile ayarlanmış. eğer baştan savma oynamaya başlarsanız loe gerçekten kısa sürede canınızı sıkmaya başlayabilir. bölümleri geçmek istiyorsanız, kaçınılmaz olarak tüm dikkatinizi oyuna vermek zorundasınız.
son zamanlarda rts’lere de sirayet eden tecrübe kazanarak level atlama sistemi loe’de de bulunuyor. hatta biraz daha abartılmış şekilde. en küçük askerinizden tutun da lordunuza kadar her bir birim level atlama şansına sahip ve atlayabileceğiniz level sayısı 30 ile sınırlandırılmış. her 6 level’da bir lordumuz yeni büyü ve yetenekler kazanıyor. aynı şekilde normal birimlerimizden herhangi 2 tanesini level 6’yı aştığı andan itibaren knight denen bir sistem ile hero mertebesine yükseltebiliyoruz.
tek kişilik oyunda, her bölüm atladığınızda bir önceki bölümde level atlayan askerlerinizden birkaçını yeni bölüme de geçirmenize olanak sağlanıyor. her yeni bölüme başlamadan evvel şövalye ve lordunuz hariç belli bir puan karşılığında askerlerinizi yanınıza alabiliyorsunuz. lord ve şövalyeleriniz ise bu puanlardan bağımsız şekilde otomatik olarak diğer bölüme geçiyorlar. bu da bölüm boyunca uğraşarak özenle level atlattığınız askerlerinizin heba olmamasını sağlıyor.
loe’nin bana ilginç gelen bir diğer özelliği ise bina kurulumlarını herhangi bir işçi biriminin yapmaması. yani bina kurma bölümünde istediğiniz binayı inşa alanınızda herhangi bir yere tıklayarak direk kurmaya başlıyorsunuz. alışması zor bir sistem değil ama saçma. para birimimiz olan platinium’u ise platinyum madenlerinden direk olarak işçilerimiz taşıyor. her bir birim özel yetenekleri için belli bir güce gerek duyuyor. wizard, cleric gibi birimler manaya ihtiyaç duyarken; warrior, rogue gibi karakterler stamina’ya ihtiyaç duyuyor.

hiçbir şey kusursuz değildir.
loe’de oyun için problemlerin en başında birimlerin kontrol problemi geliyor (problem değil bu çıldırdım!!). düşman binası ya da askeri görüş alanınıza girdiği andan itibaren askerleriniz keçileri kaçırmaya başlıyor. ne kadar “dur yapma evladım zamanını bekle” deseniz de inadına saldırmaya devam ediyorlar. birim kontrol tuşları içinde ‘stop’ olsa da hiçbir işe yaramıyor. bunun yanısıra bir diğer problem ise savaş esnasında her şeyin birbirine girmesi. düşman askerlerine tıklama konusunda gerçekten çok zorlanıyorsunuz.
aynı şekilde oyundaki bir diğer problem de birimlerin hareketi. birimleri grup haline toplayıp bir yerden diğer bir yere hareket ettirdiğinizde hepsi birlikte hareket etmek yerine düzensizce sağdan soldan buldukları yollardan dağılmaya başlıyorlar. rts’lerin en önemli noktalarından biri olan birim kontrolü, ne yazık ki lords of everquest’te vasatı bile yakalayamıyor.

biraz da grafiklerden bahsedelim. loe’nin dinamik grafikleri var. karakterlerin altındaki auralardan tutun büyü efektlerine kadar tüm görüntüler çok güzel dizayn edilmiş. aynı şekilde birim ve bina detayları da çok güzel ve 3x zoom kabiliyetine sahip. nerdeyse savaşırken omuz omuza görebiliyoruz lordlarımızı. aynı zamanda oyun sırasında önümüzdeki menülerin hepsinin yerini istediğimiz gibi kişiselleştirip kendimiz nasıl rahat ediyotsak öyle kullanıyoruz.
bir oyun everquest’ten esinlenerek yapılır da netten oynama imkanız olmaz mı ? loe’i orijinal aldığınız andan itibaren kayıt olarak sony’nin kendi sunucularında oynama şansına sahip oluyorsunuz. 12 kişi aynı anda beraber oynayabiliyor.

son söz olarak söyleme gerekirse lords of everquest, rts sevenlere pek de bir şey vaat etmeyen ama everquest evreniyle tanışmak isteyenler için iyi bir seçenek. multiplayer olarak ise single player’dan çok daha başarılı.
pro puan: 67
+ multiplayer 12 kişilik oyuncu desteği, 72 saatlik oynama süresi, eq evreninde geçmesi.
- birim kontrolleri, savaşlardaki kaos, tek kişilik oyunun vasatlığı
real-time strateji oyunları içinde sönük kalan, sadece eq sevenleri ilgilendirebilecek bir oyun
volkan alkan
progamer – 21. sayı
Oyunumuz Himalayalarda bulunan şiddetin kol gezdiği gizli şehir Kırat ta geçiyor. Karakterimiz Pagan annesinin dileğini yerine getirmek üzere bu şehire yolculuk eder ve kendisini iç savaş halinde olan bu şehrin içinde bulur. Her tarafı gizemle dolu olan gizemli şehir Kırat'a hoş geldiniz.
Overwatch blizzard 'ın geliştirdiği, çok oyunculu, birinci sınıf nişancı oyunudur. Oyunda altışar kişilik iki takım karşı karşıya geliyor. Oyun sırasında, base noktasında karakter değişimi yapılabiliyor.
Nvidia tarafından geliştirilen ve cloud (bulut) tabanlı oyun sistemi. Düşük performanslı PC ile birinci sınıf oyunlar oynanmasını sağlayan dahi çözümü
İnsanoğluna hele ki biz Türklere tamamen aykırı gelecek bir senaryoya sahip Hatred. Genelde oyunlarda var olan kahramanlık ve benzeri şeyler bu oyunda da mevcut ama ana karakter kötü, hem de çok kötü. Çok yoğun şiddet içeren bu oyunu çocuklarınızdan uzak tutunuz.