"Freddy Fazbear’s Pizza" isimli pizza restoranında geçen hikâye de, gece güvenlik görevlisi rolündesiniz. Amacınız, gece boyunca ortaya çıkan oyuncak karakterlere karşı yaşam mücadelesi vermek. "Five Nights at Freddy’s" nin sadece tek kişilik oyun modu olduğunu hatırlatalım.
7 temmuz 2015 tarihinde yayımlanan, Canavar kamyonların ve değişik türdeki arabalarla futbol maçı yapabildiğiniz oyun. Her bir arabanın oyuncu olarak yer aldığı takımınızla gol atmaya çalışırken, sizi engelleyecek çılgın arabalara da dikkat etmeniz gerekiyor.
unreal engine 3 kullanılan ‘’Bombshell’’ oyununda, general shelly harrison ’ı kontrol edeceksiniz. washington ’da yaşanan bir kaza sonucu tek kolunu ve tüm askerlerini kaybeden generale ikinci bir şans verilmiştir. Yeni bir mekanik kola ve deneyimli bir askeri ekibe sahip olan generali, özel bir operasyon beklemektedir. Sadece tek kişilik oyun modu olacak oyun, izometrik shooter olarak da tanımlanmaktadır.
rockstar games 'in western temalı askiyon - macera türündeki oyunu. RDr2 oyun eleştimenleri tarafından tam not alırken, 26 ekim 2018'de konsollara 5 kasım 2019'da ise PC'lere gelmişti. şu ana kadar 29 milyon kopyanın üzerinde satış yaptı.
1789 yılında geçen ve serinin 5. oyunu olan ''Assasins’s Creed : Unity'' Fransız devrimini konu alıyor. Serideki en büyük haritayı gördüğümüz bu oyunda sadece Paris şehri mevcut. Bir zamanlar zerafetiyle ön plana çıkan bu şehir devrimle beraber terör ve kaosun yeraldığı bir alana dönüşmüş durumda.
ağzı bozuk duke abi olarak dünyayı ele geçirmeye çalışan uzaylı domuzlarla savaştığımız, zamanının efsanelerinden bir fps oyunu.
ubisoft , daybreak game company , 1c company şirketleri tarafından 2003 yılında piyasaya çıkan, gerçek zamanlı strateji oyunudur.

everquest’e uzaktan bakıp iç geçirenler… n’oluyo, kendinize gelin!
hatırlar mısınız ilk rts oynadığınız zamanı? ben bilmemkaç disket ve acı dolu yükleme bekleyişleri ile amiga’da dune oynadığım günleri hatırlıyorum. o günden bu güne birçok şey değişti… command and conquer serisi, warcraft , starcraft … zaman ilerledikçe her oyun tarzı gibi rts de çok uzun bir yol aldı. özellikle son dönemde ortaya çıkan isimler arasında c&c generals, warcraft iii ve age of mythology başı çekiyor. hatta ülkemizde turnuvaları bile olmaya başladı. lords of everquest de bu saydığım gelişen real-time strateji dünyasının şu dakika itibari ile son halkası ve daha çıkmadan tüm rakiplerini kıskandıracak kadar da ayrıcalıklı bir oyun oldu. çünkü loe’nin, abisi everquest’in izinden gidip büyük başarı kazanma ihtimali vardı.
öncelikle şunu açıklamak istiyorum. oyunun everquest ile bağlantısı nedir? hatta ondan da önce “everquest nedir?” diyenlere ufak bir hatırlatma geçeyim. everquest şu an dünyada en çok oynanan devasa online oyun. hemen hemen 400.000’e varan kayıtlı kullanıcı sayısına sahip. lords of everquest de hikayesini işte bu oyundan, yani everquest dünyasından alıyor. oyundaki detaylar, kullanılan birimlere varıncaya kadar everquest’le aynı. o yüzden everquest evrenini tanıyan arkadaşlar oyuna adapte olurken fazla zorlanmayacak. tabi bu everquest bilmeyen loe’i oynayamaz anlamına gelmiyor. çünkü yapımcılar 10 aşamadan oluşan bir hazırlık bölümü ile oyunu en ince ayrıntılarına kadar oyuncuya açıklıyorlar.
loe, az evvel belirttiğim gibi everquest altyapısı üzerine kurulmuş, norrath denen dünya üzerinde, standart olduğu üzere, iyi ile kötünün mücadelesini konu alıyor. konu aslında klasik gibi gelse de sadece bir cümlede açıklanabilecek kadar düz bir hikaye söz konusu değil. rts tarzı oyunlardan alıştığımız savaşmak için “krala ters ters baktı, gidin saldırın, yok edin” mantığı yerine, loe’in sağlam temellere oturtulmuş, hatta kirapları bile yazılmış olan everquest dünyasına bağlanması çok hoş ve sağlam bir hikayeyi de beraberinde getiriyor. konuyu anlatmaya kalksam inanın kelimeler yetmez ama loe’yi oynadıkça hikayeyi keşfedecek ve daha çok merak edeceksiniz (felaket tellalı).
bırak hikayeyi, oyuna gel
loe karşımıza seçilebilen 3 tane grup ile çıkıyor. bunlardan ilki elddar alliance. doğa güçlerini kontrol altında tutmaya çalışan bu grup, kötülük karşısında bir araya gelmiş 3 ırktan ibaret. zarif ve asil elfler, ormanların gizli kuytu köşelerinden gelen hobbitler ve guk denen bataklıktan gelen frogloklar (kurbağa adam). bir diğer gruplaşma ise dawn brotherhood adı altında birleşen cüceler, insanlar ve barbarlar arasında. sonuncusu ise kötü ırkı temsil eden shadowrealms adlı gruplaşma. bunlar da elflerin kötü kuzenleri olan ve yer altında yaşayan dark elfler, bunlarla beraber ogre ve iksarlardan oluşuyor. aynı zamanda bu gruba zaman zaman goblinler, troller ve gnome’lar da destek veriyor. biz loe’ye önce safımızı sonra da bu grubun lordlarından birini seçerek başlıyoruz. toplamda 15 farklı lord ve her lordun farklı özel güçleri var. oyun, shadowrealms’in gizli operasyonlar ile diğer ırkların özel güçler ihtiva eden bilimum yüzük, kristal gibi özel nesneleri çalması ile başlıyor.

oyunun her ayrı ırk için birer defa oynadığınız düşünüldüğünde 72 saatten daha fazla bir oynama süresi var. aynı zamanda oyun gayet dengeli bir zorluk sistemi ile ayarlanmış. eğer baştan savma oynamaya başlarsanız loe gerçekten kısa sürede canınızı sıkmaya başlayabilir. bölümleri geçmek istiyorsanız, kaçınılmaz olarak tüm dikkatinizi oyuna vermek zorundasınız.
son zamanlarda rts’lere de sirayet eden tecrübe kazanarak level atlama sistemi loe’de de bulunuyor. hatta biraz daha abartılmış şekilde. en küçük askerinizden tutun da lordunuza kadar her bir birim level atlama şansına sahip ve atlayabileceğiniz level sayısı 30 ile sınırlandırılmış. her 6 level’da bir lordumuz yeni büyü ve yetenekler kazanıyor. aynı şekilde normal birimlerimizden herhangi 2 tanesini level 6’yı aştığı andan itibaren knight denen bir sistem ile hero mertebesine yükseltebiliyoruz.
tek kişilik oyunda, her bölüm atladığınızda bir önceki bölümde level atlayan askerlerinizden birkaçını yeni bölüme de geçirmenize olanak sağlanıyor. her yeni bölüme başlamadan evvel şövalye ve lordunuz hariç belli bir puan karşılığında askerlerinizi yanınıza alabiliyorsunuz. lord ve şövalyeleriniz ise bu puanlardan bağımsız şekilde otomatik olarak diğer bölüme geçiyorlar. bu da bölüm boyunca uğraşarak özenle level atlattığınız askerlerinizin heba olmamasını sağlıyor.
loe’nin bana ilginç gelen bir diğer özelliği ise bina kurulumlarını herhangi bir işçi biriminin yapmaması. yani bina kurma bölümünde istediğiniz binayı inşa alanınızda herhangi bir yere tıklayarak direk kurmaya başlıyorsunuz. alışması zor bir sistem değil ama saçma. para birimimiz olan platinium’u ise platinyum madenlerinden direk olarak işçilerimiz taşıyor. her bir birim özel yetenekleri için belli bir güce gerek duyuyor. wizard, cleric gibi birimler manaya ihtiyaç duyarken; warrior, rogue gibi karakterler stamina’ya ihtiyaç duyuyor.

hiçbir şey kusursuz değildir.
loe’de oyun için problemlerin en başında birimlerin kontrol problemi geliyor (problem değil bu çıldırdım!!). düşman binası ya da askeri görüş alanınıza girdiği andan itibaren askerleriniz keçileri kaçırmaya başlıyor. ne kadar “dur yapma evladım zamanını bekle” deseniz de inadına saldırmaya devam ediyorlar. birim kontrol tuşları içinde ‘stop’ olsa da hiçbir işe yaramıyor. bunun yanısıra bir diğer problem ise savaş esnasında her şeyin birbirine girmesi. düşman askerlerine tıklama konusunda gerçekten çok zorlanıyorsunuz.
aynı şekilde oyundaki bir diğer problem de birimlerin hareketi. birimleri grup haline toplayıp bir yerden diğer bir yere hareket ettirdiğinizde hepsi birlikte hareket etmek yerine düzensizce sağdan soldan buldukları yollardan dağılmaya başlıyorlar. rts’lerin en önemli noktalarından biri olan birim kontrolü, ne yazık ki lords of everquest’te vasatı bile yakalayamıyor.

biraz da grafiklerden bahsedelim. loe’nin dinamik grafikleri var. karakterlerin altındaki auralardan tutun büyü efektlerine kadar tüm görüntüler çok güzel dizayn edilmiş. aynı şekilde birim ve bina detayları da çok güzel ve 3x zoom kabiliyetine sahip. nerdeyse savaşırken omuz omuza görebiliyoruz lordlarımızı. aynı zamanda oyun sırasında önümüzdeki menülerin hepsinin yerini istediğimiz gibi kişiselleştirip kendimiz nasıl rahat ediyotsak öyle kullanıyoruz.
bir oyun everquest’ten esinlenerek yapılır da netten oynama imkanız olmaz mı ? loe’i orijinal aldığınız andan itibaren kayıt olarak sony’nin kendi sunucularında oynama şansına sahip oluyorsunuz. 12 kişi aynı anda beraber oynayabiliyor.

son söz olarak söyleme gerekirse lords of everquest, rts sevenlere pek de bir şey vaat etmeyen ama everquest evreniyle tanışmak isteyenler için iyi bir seçenek. multiplayer olarak ise single player’dan çok daha başarılı.
pro puan: 67
+ multiplayer 12 kişilik oyuncu desteği, 72 saatlik oynama süresi, eq evreninde geçmesi.
- birim kontrolleri, savaşlardaki kaos, tek kişilik oyunun vasatlığı
real-time strateji oyunları içinde sönük kalan, sadece eq sevenleri ilgilendirebilecek bir oyun
volkan alkan
progamer – 21. sayı
Muhteşem grafikler, ileri düzeyde oynanabilirlik ve olağanüstü senaryo ile PlayStation 4'e özel olarak çıkmıştır.
2077'de çıkan nükleer savaştan yaklaşık 200 yıl sonra geçen, kıyamet sonrası temalı bir rol yapma oyunudur.
radyasyona yüksek dozda maruz kalmaktan derileri değişmiş ghoul lar, deneyler sonucu hulk 'a dönmüş super mutant lar envai çeşit mutantlaşmış hayvanlar ve farklı farklı topluluklardan insanlarla döğüşüp durduğumuz bir seridir.
serinin oyunları sırasıyla;
fallout

fallout 2

fallout tactics

fallout 3

fallout: new vegas

fallout 4

ve mobil oyun olarak da fallout shelter çıkmıştır.
fenomen menejerlik oyunu football manager 'ın 2015 versiyonu. piyasaya çıktığı yıl türkiye'de 80 tl'den satışa sunulmuştur.
oyunun istediği sistem gereksinimleri şu şekildedir:
işletim sistemi: windows xp, 7 ve 8işlemci: ıntel pentium 4, ıntel core, amd athlon xp: 1.6ghz+ v/7/8: 2.2ghz+hafıza: 1 gb ramekran kartı: nvidia geforce fx 5900 ultra, atı radeon 9800, ıntel gma x3100 – 128mb vramdirectx: versiyon 9.0chard disk: 3 gb boş alan
oyunun çıktığı yıl yazılmış bir inceleme yazısı:
Belki biraz standart olacak ama benim gibi ilk çıkan serilerden itibaren menajerlik oyunlarını oynuyorsanız mutlaka söylemişsinizdir: “Uykusuz gecelere hazırlıklı olun”. Hâlâ kendime sorarım, “Neden bu oyuna 1 senede ortalama 200 saat ayırırım ?” diye. Cevabını henüz bulamadım.Yeni başlayacak oyuncular için Football Manager alışılması ve oynanması zor bir oyundur. 2006’da ilk çıktığı zaman bu oyunu oynamaya başladığımda, oyun içerisinde neredeyse hiç bir başarım yoktu. Fakat nedensiz bir şekilde oynamaya devam ediyordum. Bu oyunun farklı bir çekiciliği olduğunu sonraki yıllarda fark etmiştim.
Oyunun zor olmasının en büyük sebepleri detaylar, oyuncularla birebir iletişim, antrenmanlar, taktikler, takım konuşmaları ve yönetim. Bu saydığım detayların da içerisinde yine detaylar mevcut. Yeni başlayacak olan oyuncuların, biraz sabırdan sonra, oyundan oldukça zevk alacaklarını garanti edebilirim.
Football Manager 2015 oyununda yine bir takım yeniliklerle karşılaşıyoruz. Bu yeniliklerden ilki, standart olarak her sene değişen tema ve arayüz. Sports İnteractive bu sene radikal bir karar alarak CM’nin ilk serisinden aşina olduğumuz gibi, menüleri biraz daha kısaltıp ekranın soluna yerleştirmişler. Oyunun müdavimleri biraz zorluk çekecek olsa da, kısa sürede alışılıyor olması ve kolay kullanımı oyunun ilerleyişini hızlandırmış. Geçtiğimiz senelerde menajer oluştururken özellik puanlarımız standart olarak veriliyordu. Ancak bu sene “Tracksuit Manager” adı altında değişiklik yapılmış ve yerinde bir karar olmuş diyebiliriz. Konuya açıklık getirecek olursak İsmail Kartal gibi eşofman giyen ve oyuncularla birebir ilgilenen bir menajer mi yoksa Fatih Terim gibi taktiksel ve motivasyona dayalı bir menajer mi olacağımıza artık biz karar verebiliyoruz.
Daha önceki serilerde oyuncularla konuşma yaparak onlara belli vaatler veriliyordu. Bu vaatlerin uzun veya kısa vadede gerçekleştirilmesi bize kalıyordu. Bu seneki oyunda ise bu vaatlerle ilgili bir bölüm bulunmakta. Bu bölümden, verdiğimiz vaatlerin takibini sağlayarak durumunu öğrenebiliyoruz.

si games , her sene olduğu gibi, bu sene de maç motorunun üzerinde bir takım geliştirmeler yapmış. Bu seneki en büyük değişiklik ise, gerçek kişileri kullanarak ekledikleri animasyonlar. Oyuna gerçeklik katmak adına, gerçek kişilerin kullanılarak yapıldığı bu animasyonlara rağmen SI Games’in maç motoru hakkında hala alması gereken çok fazla yol var. Ekstra olarak statlardaki grafikler çoğaltılmış,hava şartları gerçekçiliğe yakın yapılmaya çalışılmış. Oyuna bir çok stat birebir şekilde entegre edilmeye çalışılmış ve bu konuda da oldukça başarılı olmuşlar.
Oyunda belki de en zevkli geçen kısım olan transfer sezonu konusunda da kısmı değişiklikler yapılmış. Bu değişikliklerden en önemlisi ise, yönettiğiniz kulüp dünyaya ne kadar açılmış ve dünyada kurduğu ağlar ne kadar gelişmiş ise sizin de araştıracağınız, araştırma ekibinizi yönlendireceğiniz bölgeler o kadar çok oluyor.
Bu senenin en iyi aktarılan özelliği ise kulüp mali durumu. Peki bu nedir diye soracak olursanız, gerçek hayatta haberlerini okuduğumuz kulüpler finansal fair play durumunu ayarlayamadığınız zaman, Avrupa kupalarına katılamıyorsunuz. Bulunduğunuz kulübü şampiyon yapsanız dahi, mali olarak kulübü iyi yönetemediğiniz zaman Avrupa kupalarına maalesef gidemiyorsunuz. Bu durumdan kurtulmak için, transfer yaparken çok daha dikkatli davranmalı ve oyuncular ile sözleşme yaparken pazarlığı arttırmalısınız. Pazarlık demişken, kariyeriniz sırasında menajer olarak başka bir takıma transfer olmadan önce transfer olacağınız takımın başkanı sizinlegörüşme yapıyor. Bu görüşmede size geçmişe yönelik veya takımla alakalı sorular soruyor; bu sorulara vereceğiniz cevaba göre de size teklif yapıyor ya da başka menajer aramaya başlıyor.
Oyunda grafiksel olarak yerinde değişiklikler olmuş. Ses anlamında da oyuncuların zaten hiçbir beklentisi yok. Yapımcı firma da bu nedenle ses konusunun üzerine gitmiyor . Gelen bu yeni özellikler ve ekstra detaylar gözünüzü korkutmasın. Bunları avantaja veya dezavantaja çevirmek tamamen sizin elinizde. SI Games maç motorunu bir türlü istenilen seviyeye getiremiyor olsa da, şu an piyasadaki menajerlik oyunlarının arasında en iyisi yine Football Manager.
iyi yönler:
- Grafiksel olarak daha doyurucu olması

- Oldukça uygun fiyata satılması- Yeni eklenen mali fair play özelliği

KÖTÜ YÖNLER:
- Maç motorunun bir türlü stabilize hale getirilememesi
- Oyuncularla abartılı şekilde fazla iletişimde olmak zorunda kalmak
bahadır onur bozkurt - 2 aralık 2014
turkgamer
Doğaüstü güçlerin bulunduğu bir evde uyanan ana karakterimiz, olayların nedenini keşfetmeye çalışıyor. 5 günlük bir süre içinde evin gizemini çözmesi ve sis perdesini aralaması isteniyor.
bayonetta 'nın devam oyunu olarak, nintendo tarafından piyasaya sürülen üst düzey aksiyon oyunu. 9 Ekim 2014'te demosu yayınlanan oyun, 24 Ekim 2014'te sadece wii u konsolu özelinde piyasaya sürülmüştür.
çinden gelen söylenene göre yarasa yiyen bir pisboğazdan yayılan dünyanın anasını ağlatmış virustür. ciğere saldırıp direk baba merhaba diyerek mevzuya giren hastalıktan ülkemizde muzdarip durumdadır. kısa sürede geçmesi temenni edilen dünyaya el ayak yıkamayı yeniden öğreten mikrop
döneminin en iyi el oyun konsolu game boy siyah beyaz iken game gear renkli ekrana sahipti. pilleri anında tüketirdi en fazla 2 saat oynayabilirdiniz.
Battleroyale tarzına yeni bir soluk getirilmeye çalışılmış. Güzel sanat yönetimi ve beraberinde gelen güzel grafikleri var. Dövüş mekanikleri ve skill kullanımları kolay ve eğlenceli. Umut vadediyor.
Artı olarak oyunun bir çok mekaniği kanser oyun olan SEKİRO'YA BENZİYOR. GRAP İLE ZIPLAMA UÇMA GİBİ NİNJA HAREKETLERİ, HIZLI İTEM DEĞİŞTİRMELER, KATANALAR, BOMBALAR VS ÇOK GÜZEL DURUYOR. 1 SAATE YAKIN OYNAMAMA RAĞMEN OLDUKÇA ZEVK ALDIĞIM OYUNLARDAN BİRİSİ. UMARIM DAHA GÜZEL YERLERE GELİR. BIKTIK STANDART BATTLEROYALE OYUNLARINDAN. BÖYLE GELİŞMELER GÜZEL OLUYOR!
justin kan ve emmett shear tarafından 2007'de kurulan ve 2014 senesinde amazon tarafından 970 milyon dolara satın alınan canlı yayın video oyun platformu. aynı dönem Youtube satın almak istemiş fakat Amerikan rekabet kurulu tarafından onaylanmayınca amazon'a nasip olmuştu.
u.s. gold ltd. tarafından 1987 yılında commodore 64 ve zx spectrum platformlarına çıkarılan aksiyon oyunudur.
her şeyin oyunu olur da rocky 4'ten tanıdığımız ivan drago'nun (dolph lundgren) çevirdiği masters of the universe filminin oyunu olmaz mı?
oyunda he-man dünyamıza geliyor. ne yazık ki iskeletorla adamları da geliyor. he-man kötülüklerle, dünyamızda kahramanca çarpışıyor.

amacımız iskeletoru yenmek için, chord denilen notaları toplamak. bunları yol üstünde bulacağınız gibi iskeletorla yaptığınız savaşları kazandığınızda da bunları alabilirsiniz. büyücü bu görevde sizle temas kurarak nerelere gitmeniz gerektiğini söylüyor.
sizi önce, scrapyard denilen yere gönderiyor. burada iskeletor'un iki adamıyla yumruk yumruğa savaşıyorsunuz. sonra sizi graveyard denilen mezarlığa gönderiyor. siz tam oraya gittiğinizde yanıldığınızı söylüyor ve sizi charlies shop denilen bir elektrikçi dükkanına yolluyor. burada 70 tane robot ve insanla savaşıyorsunuz.

bu görevleri yaparken de etrafa dağılmış chordları da toplamayı unutmayın.
en son olarak da bu cüce sizi şehrin batı yakasındaki merdivenle çıkılan bir dama (rooftop) çağırıyor. merdivenleri çıktığınızda uçuş diskini buluyorsunuz. bununla iskeletor'un bulunduğu yere iniyorsunuz.
iskeletor size bütün arkadaşlarınızı yakaladığını ve oyunun başından beri ele geçirmeye çalıştığınız anahtar'a sahip olduğunu, unun içinde durumunuzun ümitsiz olduğunu söylüyor ama siz kanınızın som damlasına kadar kötülükle savaşacağınızı söylüyorsunuz. burada 1. şıkkı seçmemiz daha doğru olur.
ve... en sonunda iskeletorla teke tek karşı karşıyasınız ama haşmınızın yenilmesi çok zor. çünkü durmadan ışın fırlatıyor. joystick'i geri çekerek ışınları atlatabilirsiniz. eğer yenilirseniz iskeletor bütün kainatın hakimi durumuna geliyor, onun için iskeletor'u yenmeye bakın.
oyunda boşluk tuşuna basarak şehrin haritasını alabilirsiniz. kılıçları toplayarak da enerjinizi çoğaltabiliyorsunuz. zamanınız sınırlı olduğu için acele etmenizde yarar var. işiniz zor ama arkadaşlarınızın hayatı ve dünyanın kaderi sizin ellerinizde. iyi şanslar...
görsel

kaynak: 64'ler dergisi 1. sayı (nisan 88)
İnsanoğluna hele ki biz Türklere tamamen aykırı gelecek bir senaryoya sahip Hatred. Genelde oyunlarda var olan kahramanlık ve benzeri şeyler bu oyunda da mevcut ama ana karakter kötü, hem de çok kötü. Çok yoğun şiddet içeren bu oyunu çocuklarınızdan uzak tutunuz.